Türkiye’lileşme!! Araştırma/ Xezal Bulut 2004

17. Januar 2016 | Von | Kategorie: Tarih

 TOSAV VE KÜRTLERLE İLGİLİ GÖREVLERİ !

dogu_ergil

 

Yapılan araştırmalara göre TOSAV ile ilgili değişik veriler bulunmaktadır. Bu verilerden yola çıkıldığı zaman değişik sonuçlara ulaşılmaktadır. TOSAV 1995 yılında şu anda Siyasal bilgilerde profesör olarak görev yapan Doğu Ergil tarafından bir grup şahısla birlikte kurulmuş vakıf olarak görünmektedir. Toplumsal sorunları araştıran bir kuruluş olarak kendi web sayfasında kendini ifade etmesine rağmen ,İngilizce web sayfasında ise bir grub Kürt ve Türk aydını tarafından Türkiyede barış içinde bir arada yaşamanın koşulları ile ilgili formüller sunmakta ve amacını bu şekilde belirtmektedir.

İşin Aslı ise tabii ki bu değil, işin aslı araştırıldığı zaman Türkler açısından başka sonuçlar çıkmakta ,Kürtler açısından başka sonuçlara ulaşılmaktadır. Olayları ve bilgileri incelediğimiz zaman Doğu Ergilin durup dururken tek başına böyle bir vakıf kurma ihtiyacı mümkün değildir. Herhalde hiç kimse böyle düşünmeyecektir. Doğu Ergil ile Diyarbakır’daki Behlül Yavuzu yanyana getiren belli güçler vardır. Türk aydınları tarafından ve Kürtler tarafından eleştirilen bir olgudur. Türk kesimi, aydın veya biraz milliyetçi veya sol kemalist veya müslüman aydın kesimi tarafından yapılan eleştirilerde böyle bir kuruluşun ABD ve AB tarafından kurulduğunu ve bu vakfa büyük paralar verildiğini ifade edip bu kuruluşun Türkiye’yi bölücü bir muhteva taşıdığını belirtmektedirler. Örneğin Doğu Ergilin ABD den 92 bin dolar aldığı ve bir çok Alman vakfından para aldığını ispat etmektedirler. Bu paraların Türkiye’de Türk ve Kürt aydınları tarafından Kürt sorununun bu sınırlar içinde çözümü için kitleleri ikna edici propaganda çalışmalarına harcayacaklarını bizzat Tosav ifade etmektedir. olayın bir yönü, Kürtler açısından ise olaya bakıldığında bu kuruluşun çalışmalara başladığı dönem Çoğunlukla Kürt örgütlerinin çözüm için bağımsızlık anlayışlarını terk etmedikleri döneme denk gelmektedir.

PKK ve diğer örgütler olsun ‘bağımsız Kürdistan’ tezini henüz savunmaktadırlar. Bundan vazgeçme ihanet olarak o dönem algılanmaktadır.

Cezaevi yatmamış, Türk polisi baskılarına ve işkencelerine fazla maruz kalmamış, Türkiye sınırları içinde yaşamak isteyen eski Kürt siyasileri unsurları bu oluşuma sıcak bakmışlardır.

Türkiye’nin sınırları içinde Türklerle, Kürtlerin birarada yaşayabileceklerine inanmaktadırlar ve bunun tezlerini oluşturmuşlardır veya oluşturmaktadırlar.

Kürtlerin belli bir kesimi ve o dönem PKK olmak üzere bu oluşumun arkasında Türk devletinin olduğunu ve Kürt sorununu kendi çıkarı doğrultusunda çözme çabası olduğunu belirtmişlerdir. Kürtlerin bu oluşum içinde yer alması bu gurupların kuşkularını bir nevi ispatlamıştır.

TOSAV vakfının ,1998 yılında Özgür Politika gazetesinde yer alan bir habere göre gizli toplantılar düzenlediği ve bu toplantılara Türk ve Kürtlerden siyasi, aydın unsurlar davet ettiği bilgisi verilmekte. Yine bu gazeteye göre 1998 Cenevre yakınlarında bir şatoda bir toplantı düzenlemiş ve birçok insanı davet etmiştir.Özgür Politikanın verdiği davet listesinde tanınmış siyasi Kürt şahıslar yer almıştır. Davet edilen PSK ve Kemal Burkay bu davete gitmeyi redetmiştir. Bu reddin nedeni bilinmemektedir. Örneğin giden isimler arasında Ruşen Aslan ve Bayram Ayaz gibi isimler bulunmaktadır. Bayram Ayaz belli bir siyasi yapının içinde ve Türkiye ile barış çağrıları yapan Leyla Zana gibi siyasi bir unsuru eleştirmektedir. Ama buna rağmen kendisi bu çağrıların yapıldığı bir toplantıya katılmıştır ve bu konuda detay bilgiyi Kürt halkına verme olanağı vardır. Toplantı sadece profesörlerin beyin jimnastiği yaptığı bir düzey olarak açılanamaz.

Özgür Politika o dönem bu konuda şöyle yazmıştır:

(Özgür Politika 1998 yayınlanan metinden bir kesit.)

‚Ortak Mutabakat Metni‘

TOSAV’ın ABD, Oslo Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI-Norveç) ve Avrupa Ortak Zemin Merkezi’nin (Belçika) maddi ve siyasi yardımıyla gerçekleştirilen gizli konferanslarında hazırlanan sözde ‚Ortak Mutabakat Metninde Kürt halkına tanınan haklar, Türkiye’nin bugünkü yasalarının öngördüğü ‚haklar’ı geçmiyor. Ergil, mektubunun ‚Ortak Mutabakat Metni‘ ile ilgili açıklamasında şunlara yer veriyor: „Bir yıl süren görüşmelerden sonra, Türklerin ve Kürtlerin farklı noktalardan başladıkları tarih içindeki yolculukları ortak bir anlayışta kesişti. Siyaset psikolojisinin ‚Tarih İçinde Ortak Yolculuk‘ diye adlandırdığı süreç başladı. Doğan duygusal ve düşünsel ortaklık, bir ilkeler bütününe dönüştürüldü. Adına ‚Ortak Mutabakat Metni‘ denilen belge, Türkiye’de tüm yurttaşların kültür kümelerinin, adları ve nitelikleri ne olursa olsun, barış ve yasal eşitlik içinde aynı toplumun ve devletin üyeleri olarak yaşayabilecekleri ilkeler üzerinde anlaşmaları sonucunda kaleme alındı.“ Gözlemciler, TOSAV’ın Ankara rejiminin desteğiyle bu „özel amaç için“ kurulduğunu dile getiriyorlar. Kürt halkını yanıltma politikasına „Barış Ortaklığı Projesi“ veren Ergil ekibi, TOSAV’ın Avrupa Topluluğu ile „sözleşme“ imzaladığını da açıklıyor. TOSAV „çalışma programı“nda, Eylül 1997’den itibaren birbuçuk yıllık bir dönemi kapsayan çalışma protokolü hazırlandığı duyuruluyor. Buna göre, her üç ayda bir ülkenin „ana sorunlarından birinin“ ele alınıp tartışılması öngörülüyor. Ayrıca her üç ayda bir yabancı uzmanlar davet edilerek Türkiye’de reformlar yapılması için „bilimsel toplantılar“ düzenlenmesi hedefleniyor. Protokolün üçüncü maddesinde ise TOSAV çalışmalarının tanıtılması için bir „bülten“ çıkartılması karara bağlanmış. Vakıfın finansmanının yabancı kaynaklardan sağlandığı ve bu amaçla kampanyalar başlatıldığı da gizlenmiyor.

Davet edilenlerin listesi:

Abit Dündar, Ahmet Beğik, Ali Coşar, Aydın Karahasan, Bayram Ayaz, Cem Özdemir (Alman Yeşiller Miletvekili), Eşref Okumuş, Ethem Yıldız, Faruk Şen (Essen Türkiye Araştırmaları Merkezi Başkanı), Hamit Çiçek, Hamit Kılıçaslan, Hemreş Reşo, Hüsamettin Aslan, İbrahim Aksoy, Jack Şalom (TOSAV Danışma Kurulu üyesi Fransa Sorbonne Üniversitesi), Kemal Burkay (PSK Genel Sekreteri), Kemal Uzun (yazar), Kendal Nezan (Paris Kürt Enstitüsü Başkanı), Kaya İzol, Kurdo Baksi, Mahmut Tanrıkulu, Mert Ersin, Metin İncesi, Muhlis Erdem, Mustafa Güçlü, Necati Tank, Necdet Gündem, Nedim Dağdeviren, Osman Aydın, Ozan Ceyhun, Reşit Karakaya, Ruşen Aslan, Salim Çeliker, Sertaç Bucak, Süleyman Ateş, Şakir Bilgin, Vildan Tanrıkulu, Yaşa Tanrıkulu, Yaşar Karadoğan, Yavuz Budak, Yücel Feyzioğlu, Zoruk Vakıf Ahmetoğlu ve Ziya Laçin>>

Tosav bu tür toplantıları sık sık düzenlemiş ve Avrupa Birliğinden Kürdistan’da belli konularda seminerler yaptığı için para almıştır.

Kürt ve Türk birçok şahıs bu vakıf içinde yer almıştır.

Tosav’ın aldığı parasal yardımlarla ilgili M.Yıldırım yayınları ve Avrupa Birliği Türkiye temsilciliği internet sayfalarından yaptığımız iki alıntıda şu belgelere rastlamaktayız:

USA hazinesinden NED’e ve oradan kime?
„1997

(..)
Parayı veren:
NED / Bağış alıcı: Avrupa Ortak Zemin Merkezi / Alt bağış alıcı: Toplumsal Sorunları Araştırma Vakfı (TOSAV) / Konu: medya, yayın , eğitim / 50.000 $ / Kürt ve Türk toplumları arasında ılımlılaşmanın yerleştirilmesi sağlanacak. „Çok kültürlülük, tolerans ve siyasi çoğulculuk esasına dayalı barışçı ve sivil (bir) toplumun geliştirilmesine yönelik adımı“ kapsamaktadır. Bu ilkelerin yayılması için, sivil eğitim, toplumsal sorumluluk eğitiminde yoğunlaşılarak medya ve iletişim araçları kullanılacaktır. (..)
1998 (..)

Parayı veren: NED / Bağış alan: Avrupa Ortak Zemin Merkezi / Alt bağış alıcı: TOSAV / Konu: Medya – yayın, eğitim / 42.000 $ / TOSAV, 20 radyo programı yapacak ve yayınları bir toplayacak. TOSAV, „çok kültürlülük“ hoşgörü, politik çoğulculuk ve Türkiye’de toplumsal siyasi yapının yeniden belirlenmesi ilkelerinin propagandası için medyayı kullanacaktır.(..


Parayı veren:
NED aracılığıyla WESTMİNSTER / Bağış alıcı: TOSAV / Konu: Medya ve Yayın, Eğitim / 6.250 £ / Sivil gelişmeyi, demokratik değerleri ve süreçleri konu alan radyo programlar yayınlanacaktır. (..)
2000

(..)
Parayı veren:
NED / Bağış alıcı: Avrupa Ortak Zemin Merkezi / Alt bağışalıcı: Toplumsal Sorunları Araştırma Merkezi (TOSAM) / 42.000 $ / TOSAV’ın sürdürdüğü Kürt-Türk uzlaşması temelinde, Türkiye siyasi yaşamını yeniden belirlemesi programını sürdürecektir.

Parayı veren: NED / Bağış alıcı: Avrupa Ortak Zemin Merkezi / Alt bağış alıcı: TOSAM / 25.000 $/ Çok etnikli, çok dinli, gençlik gruplarına ve yerel toplum liderlerine ve seçilmişlere yönelik lider yetiştirme programı yürütülecek. Bu iş için bir elkitabı hazırlanacak.(..) 2001


Parayı veren:
NED / Bağış alıcı: CIPE / Alt bağışalıcı: TOSAM / 47.482 dolar / Toplumsal Sorunları Araştırma Merkezi’nin Güneydoğu Anadolu iş önderlerini, önderlik, sivil sorumluluk ve toplu sorun çözme konularında eğitmesini desteklemek.(..) “ *

Açıklama:
TOSAV/TOSAM: Doğ Ergil tarafından kurulmuştur. Danışmanları arasında ABD Dışişlerinde deneyimli kişiler bulunmaktaydı. Toplantılarını Avrupa’da gerçekleştirdi. Türk-Kürt uzlaşması ve „Yeni Sözleşme“ adı altında federatif bir Türkiye anayasası hazırladılar. TOSAV’dan sonra TOSAM kuruldu.
NED (National Endowment for Democracy): ABD’de yasayla kurulmuş, çalışmalarını ABD Dışişleri ile eşgüdüm içinde yürüten, bütçesi ABD hazinesince denetlenen,, her yıl emrine ABD hazinesinden milyonarca dolar tahsis edilen, çalışma raporları ABD başkanının onayıyla ABD senatosuna sunulan, yönetiminde ABD işadamlarının, devlet yanlısı sendikaların yöneticilerinin yer aldığı örgüt. NED’in parasal kaynakları arasında ABD ve AB kartelleri, petrol şirketleri, yönetimlerinde ABD Dışişleri uzmanları bulunmaktadır.
WESTMINSTER: İngiltere’de Muhafazakar ve İşçi Partisi tarafından kurulmuştur. Para kaynakları arasında petrol şirketleri ve öteki karteller bulunur.

Bu örgüt Azerbaycan,Gürcistan,Irak,Afrika’da etkindir.
CIPE: ABD işadamları örgütü.


* M. Yıldırım’ın yayınlarından alınmıştır.
www.tanyeri.net

Meda Programı

İKİLİ PROJELER

Demokratikleşme ve sivil toplumun güçlendirilmesine yönelik projeler

MEDA kapsamında finanse edilen üçüncü gruptaki projeler, demokratik ilkeler ve insan haklarının güçlendirilmesi ve bu konuda bilinç uyandırılması üzerinde odaklanmıştır.

AB, ikili işbirliği kapsamında eğitim, kültür, insan hakları ve kadınların toplumsal ve ekonomik yaşama katılımının desteklenmesinin teşviki amacıyla, çok sayıda projeye katkıda bulunmaktadır. Bu alandaki AB katkısı, yıllık 500.000 euroyu bulmaktadır.

Türkiye çapında 25 ilde tabandan başlayarak demokratik kuralların yaygınlaşması, bilinç uyandırılması ve insan hakları konusundaki bilginin arttırılmasını hedefleyen Demokratik Kural ve Hakların Teşviki için Sivil Eğitim konulu proje, devam eden projelere örnek gösterilebilir. Projeye AB katkısı 250.000 eurodur. Desteklenen bir diğer proje ise, Türkiye’de Devlet Reformu Programı ‚dır. Proje, konferanslar yoluyla bir diyalog forumu oluşturarak, devletin şeffaf politikalar oluşturmasını desteklemeyi ve devlet kurumlarının şeffaflığını ve sorumluluğunu güçlendirmeyi hedeflemektedir. AB katkısı 600.000 eurodur.

Bölgesel işbirliği programlarının başında ise, 1996 yılında başlatılan MEDA Demokrasi Programı gelmektedir. Program, Akdeniz ülkelerinde insan hakları, çoğulculuk ve bağımsız medyanın teşvik edilmesini öngörmektedir. Şu anda AB tarafından desteklenen ve Türkiye’nin katıldığı 270.000 euro bütçeli iki proje vardır. İlki DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu), diğeri ise TOSAV (Toplumsal Sorunları Araştırma Vakfı) tarafından yürütülmektedir. TOSAV’ın projesi barış ve refah toplumunun desteklenmesi amaçlayan ve çoğulculuk, çok kültürlülük ve hoşgörüyü esas almaktadır.

Buna ek olarak,MEDA fonlarıyla desteklenen Akdeniz ülkelerindeki sivil toplumu güçlendirmeye yönelik programlar arasında Med Campus, Med Urbs ve Med Media da sayılabilir. Programların temel amacı, bölgede eğitim, medya, gençlik, çevre, yerel idareler ile küçük ve orta ölçekli işletmelerin desteklenmesidir. 1995 yılında askıya alınan programlar, 1998’de yeniden uygulama konmuştur.

Daha sonra bu vakfın kurucusu ve babası Doğu Ergil 2000 yılının Şubat ayında ,İsrail’de yapılacak olan uluslararası terörle mücadele konulu bir toplantıya Türkiyeyi temsilen gitmiştir. Düşünülmesi gereken bir olgudur.(Yeni Şafak online.2000)

Şu anda TOSAV,TOSAM olarak isim değiştirmiş ve onun bir devamı olarak kendini göstermektedir. Türkçe kısmına bakıldığı zaman artık Kürt isimlere rastlanmamakta ve TOSAV görevini tamamlamıştır. İngilizce kısmında tekrar Kürt ve Türk barışından söz edilmekte, Türkçesin de ise daha değişik konular gündemdedir. Seminerler ,Kürdistan’da devam etmektedir. Seminer konuları da çok ilginçtir. TOSAM da en ilginç olanı da Lider yetiştirme akademisinin kurulmuş olmasıdır. Neye ,niçin lider yetiştirmektedirler?

Doğu Ergil ile ilgili uzun uzadıya düşünmenin anlamı yoktur. Görevi, Kürt sorununu devlet rasyonelleri içinde çözmeye yardımdır.Bu çözüme bazı Kürt aydınları ve siyasileri destek vermişlerdir. Bu düzeylerin muhatabı olan Kürt aydın ve siyasileri,halka bunu neler karşılığı olduğunu açıklamalıdırlar. Bu isimlerin tarihi görevi TOSAV da neler tartışıldı. Amaç neydi ,açıklamaları gerekiyor.

Başka devletler Kürtlerle ilgili her zaman değişik kendi çıkarları doğrultusunda programlar sunmuşlardır. Veya sunmaya devam edeceklerdir. Kürt siyasi ve aydın kesiminin görevi ise bu programları Kürtlerin çıkarına uygun düşüyorsa desteklemektir.Anlaşıldığı kadarıyla TOSAV ın mücadelenin en yüksek aşamasında Kürtlere sunduğu bu programın ulusal çıkarlara bir yararı yoktur.

Bu kuruluşun programını destekleyen Kürtlerin PKK’nin bu günkü haline kızmalarının ve PKK’nin barış, kardeşlik çağrılarına tepki duymaları anlaşılır gibi değil. TOSAV zaten PKK’nin bugün yapmak istediğini sunuyordu. Sunma biçiminde farklılıklar olabilir ama işin özü aynı.

Doğu Ergil ,Türk aydınlarının bazı kesimlerince de eleştiriye tabii tutuluyor. Ergil’i bu programından ötürü ülkeyi bölmekle suçlayan kemalist ve aşırı miiliyetçi aydınlar var.

Abdullaha Öcalan, Ergili paracı profesör olarak suçlamış aynı suçlamayı Attila İlhan da yapmaktadır. Ergil ,Kürt aydınlarından bazıları ile birlikte Avrupa Birliğinden ve ABD deki bazı vakıflardan aldığı paralarla seminerler düzenlemiş ve Kürtçe bir dergide çıkarmıştır. Kürt halkının, türklerle barışı içinde yaşaması için.

Doğu Ergil Amerika’da iyi eğitim görmüş bir profesör. Böyle bir insanın beyin jimnastiği konusunda iyi olması tartışılmaz. Zaten onun tartıştığı çözümü TC silahla yapsaydı sonuç vermezdi.

Türk aydın kesiminden bazılarının dediği gibi ABD’nin yakın adamı olabilir veya tartışma konusudur. Çünkü her küçük devletlerin içinde böyle guruplar her zaman olmuştur. ABD istikametinde ülkeyi yönetmek isteyenler ve AB çizgisinde yönetmek isteyenler olmuştur ,olacaktır. Yani guruplar bir ülkede her zaman vardır. Doğu Ergil’de bu gruplardan birine aittir.

Doğu Ergil, Yunanistan’ın Alfa TV sine verdiği söyleşide üç soruya cevap veriyor. Şöyle başlıyor.’’1995 te Güneydoğuda araştırma yapmaya başladım. O bölgede yaptığım istatistik sonucu gördüm ki Kürtlerin sadece %10 bağımsız bir Kürt devleti istiyor. Geri kalan %90 Türkiye içinde yaşamak istiyor. Ve sadece %10 u için böyle bir savaşın olmasını mantıksız buluyorum’’

Ergilin bu rakamlara nasıl ulaştığı ayrı bir araştırma konusudur. Çünkü bu tarih, yani 1995 ulusal bilincin ve mücadelenin Kürtler açısından en dorukta olduğu dönemdir. Ve böyle bir dönemde Ergil bağımsızlık isteyenleri %10 olarak tespit etmiştir. Kürt siyasileri buna cevap vermelidirler.

Böyle bir rapordan ötürü kendisine Türkiye’de bazı çevrelerce kızıldığını söylüyor. Örneğin Kemalistler, Türkiye’de Kürt varlığını kabul edelim ve bu şekilde Türkiye bölünmekten kurtulur diyen Yalçın Küçük, Doğu Ergil, M.Ali Birand için tepkili ve kızmaktadırlar. Onlar için Kürt kelimesini telaffuz etmek seksen yılı aldı.

Bir başka bilgide ,Diyarbakır’a araştırma amaçlı giden profesör Dr. Ahmet Yücekök’ün anlattığı izlenimlerdir. İzlenimlerine göre, birçok Kürt aydını ile görüştüğünü ve çoğunun PKK gibi düşünmediğini, özellikle Doğu Ergil ve TOSAV ile ilişkide olan bu kesimin çoğunlukta olduğunu ve Türk devleti içinde özgür yurttaşlar olarak yaşamak istediklerini Profesöre aktarmışlardır. Ahmet Yücekökten alıntı yaparsak:

Aralık ayı sonlarında bir gazete için araştırma yapmak üzere Diyarbakır’daydım. Daha önce de siyasal, bilimsel ya da bürokratik nedenlerle defalarca gittiğim bir yerdi Diyarbakır. Dicle ırmağının hemen kıyısında Mezopotamya uygarlıklarından bu yana önemli bir kavşağı tutmuş olan bu tarihi şehir, neredeyse Çin Seddi kadar yaşlı surları ile tarihin en önemli ticaret ve konaklama merkezlerinden birini oluşturmaktaydı……..

Diyarbakır’ı yeniden kazanmak

Diyarbakır’ın tekrar kazanılması sürecinde üç önemli faktör yer alıyor. Bunlardan ilki, Diyarbakır’ın zengin hinterlandı. İkinci önemli faktör, Diyarbakır’ın Türkiye’nin rejimi ve siyasal bütünlüğüne sadık kalmış geniş aydın çevresi, üçüncü faktör ise, Türkiye’nin Güney ve Doğu komşularındaki otoriter ve baskıcı rejimler……………………

Kürt kökenli aydınlar

Diyarbakır’da siyasi durumu Türkiye lehine çeviren ikinci önemli faktör Kürt kökenli aydınların 1984’de silahlı ayaklanmaya dönüşen süreçte Türkiye’nin siyasal bütünlüğüne, ulusal yapısına ve coğrafyasına tamamen sadık ve saygılı kalmalarıdır. PKK da bu kişilerin varlığından hiç hoşlanmıyor. Bu aydınlar PKK’yı kıyıcı, baskıcı, antidemokratik, kötü bir Stalinist örgüt olarak değerlendiriyorlar. Aynı zamanda gerçek anlamda demokrat bir Türkiye’de yaşamak istiyorlar. Kürt kimliğinin saygı görmesi için demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerini vazgeçilmez koşullar olarak görüyorlar. Toplumun ve kültürün çoğul özelliğinin vurgulanması için çalışıyorlar. Kurdukları Toplum Sorunlarını Araştırma Vakfı (TOSAV)’ın yayınladığı Ortak Anlayış Metni’nden özetle şu sonuç çıkıyor: „Kürtlerin büyük çoğunluğu Türkiye Cumhuriyetine herkes kadar bağlı yurttaşlardır ama onlar Kürt olmaya atfettikleri değerlere saygı duyulmasını istiyorlar. Devlet ve siyasal kurumlar, bütün uygar ve demokratik toplumlarda doğal karşılanan bu isteğe karşı çıktıkça kendilerini dışlanmış ve mağdur hissediyorlar.“ İşte sorunun temelindeki anahtar kavram bu. Mağduriyet ve bu duygunun dayandığı yaralı benlik……….

AhmetYücekök
Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi

Görüş Şubat.Mart 1998

TOSAV ile ilgili araştırmamız bize bu tür bilgiler veriyor. Şimdilik bu kadar.

Xezal Bulut 2004

Doğu Ergil, 1940 yılında İstanbul\’da doğdu. Ankara Üniversiesi\’nden 1966 yılında sosyoloji dalında lisans diploması, Oklahoma Üniversiesi\’nden sosyoloji ve sosyal psikoloji dallarında master derecesi (1972) aldı. New York State Üniversitesi\’nde (Binghlamton) sosyoloji, siyaset bilimi ve ekonomi politik dallarından oluşan disiplinler-arası alanda doktora yaptı (1975). Yurda döndükten sonra, bir dönem ODTÜ\’de, 1976 Temmuz ayından itibaren de A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi\’nde öğretim üyeliği yaptı. Siyasal Davranış kürsüsüne asistan olarak girdiği bu fakültede 1979 yılında Siyasal Davranış dalında doçent, 1989 yılında Sosyal Bilimler Profesörü oldu. Halen Siyasal Davranış Bilim Dalının Başkanı\’dır. Siyasal Bilgiler Fakültesi yanında, TODAI Sevk ve İdare Yüksek Okulu\’nda (1980-84), ABD\’nin John Hopkins Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Yüksek Okulu\’nda (SAIS) (1985-86) ve İngiltere\’nin London School of Economics and Political Science adlı öğretim kurumlarında konuk öğretim üyesi olarak bulundu. Doğu Ergil, 1990-1999 yılları arasında örgütlü suç ve uluslararası terörizm konularında çalışan tanınmış uluslararası araştırma kuruluşu Europe 2000\’nin yönetim kurulu üyeliği, 1997-1999 yılları arasında Toplum Sorunlarını Araştırma Vakfı (TOSAV) Başkanlığı yaptı. Halen, Avrupa Güvenliği ve İşbirliği Örgütü Uzmanlar Kurulu üyeliğini ve Toplum Sorunlarını Araştırma Merkezi Başkanlığı\’nı yürütüyor. Doğu Ergil\’in birkaç dile çevrilmiş 18 kitabı yanında, Türkiye\’de ve yurtdışında yayımlanmış kitap bölümleri ve yüzlerce bilimsel makalesi var.

 

Facebooktwitterredditpinterestlinkedinmail

Schreibe einen Kommentar